MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Önce, dünyanın güzelliklerinden sayılan sevgi, barış, dostluk ve saygı gibi temel güzelliklerin hemen her yerde olmasını diliyorum. Sevginin, barışın, dostluğun ve saygının olduğu her yerde, kaynaşma, birleşme, güç, espri, mutluluk, huzur ve herkesin nerde duracağını bilmesi var. Sözkonusu dörtlünün olmadığı her yerde ise kin, gerginlik, husumet, ayrışma, düşman olma ve toplum ahlak kurallarını ihlal etme, aile terbiyesi sınırları dışına çıkma var…
*Nahoş gelişmeleri videodan izledim
95 yıllık mazisi olan İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası’nın 20 Mayıs 2015 Çarşamba günkü meclis oturumuna katılmadım. Zaten uzun bir süredir de İTSO toplantılarına olmayan huzur nedeniyle katılmıyorum. Nahoş gelişmelerin yaşandığı toplantıyı sosyal medya üzerinden hem montajlı hem de montajsız video olarak izledim. İnanın çok üzüldüm ve yaşananları İTSO meclisine yakıştıramadım…
*Ahmet Erdoğan ve “Etek” muhabbeti
Son gelişen olaylarda sevgili Ahmet Erdoğan adı ister istemez ön plana çıkıyor. Bir an için Ahmet Erdoğan ve arkadaşlarının her konuda haklı olduklarını düşünelim. Nereye kadar. Yunus diliyle meramını anlatana kadar. Ahmet kardeşim ne zaman ki Yunus dilini bırakıp “Etek” muhabbetine başlamıştır işte o an, kimi çevrelerce haklı olduğu kabul edilse, bile haksız duruma düşmüştür. Montajsız videonun toplam görüntüsü 21 dakika 16 saniye. Ahmet Erdoğan arkadaşım görüntülerdeki dakika ve saniyelerden anlaşılacağı üzere Yunus Dili’ni 16.06’da bitirmiş, bu dakikadan itibaren başlattığı “Etek” muhabbetiyle ortamı germiş ve İTSO Meclisi’nin söylem seviyesini bir alt kümeye düşürmüştür. Kendi adıma net olarak yazıyorum “Etek söylemini ben Ahmet arkadaşıma yakıştıramadım. Haklı olan (şayet haklıysa) haklılığını bu şekilde ispat edemez. İTSO meclisindeki ilk gerginlikten sonra, verilen ara sonrası yeniden konuşmasına başlarken herkesten gerginlik için özür dileyen Ahmet Erdoğan işin doğrusunu yapmış ancak videoya göre 16.06 dakikada yine gerginliğe neden olmuştur. Ben Ahmet’in yerine olsam sırf “Etek” sözcüğü için önce tüm bayanlardan, sonra da İTSO Meclisi’nden yazılı olarak özür dilerdim.
*İki taraf da benden memnun değilse
Meslektaşım Ahmet Erdoğan, bir de objektif olmadıkları gerekçesiyle bazı yayın kuruluşları ve gazetecileri İTSO’dan abonelik ve reklam aldıkları anlamında eleştirmiştir. Sevgili Ahmet. Her gazeteci, her yayın kuruluşu gerek görürse bu konuda açıklamasını yapar ama ben Doğan Süslü olarak şunu ifade etmek isterim. Benim İTSO kurumuyla reklam, abone ya da ticari manada bir kuruşluk alış verişim yok. Varsa lütfen çıkar ortaya ben de gazeteciliği hemen bırakayım. Ahmet arkadaşım, şunu anlatmak istiyorum. Ben bırak bugünkü İTSO yönetimine yandaşlığı, ben kendi adıma İTSO muhalefetine de yaranamadım. Yani iki tarafta benden memnun değil. İki tarafın ya da tarafların benimle ilgili memnuniyetsizliği, sanırım benim objektifliğimle ilgili sana bir fikir verir…
*Beni etek, köçek değil projeler ilgilendiriyor…
İTSO Meclisi yanılmıyorsam tekrardan 25 Mayıs 2015 Pazartesi günü toplanacak. Meclis oturumu ister basına açık olsun ister de kapalı olsun, ben o oturumu izlemeye gelmeyeceğim. Salon tıka basa dolacak mı? Herkes kendi arkadaş, yandaş ve taraftarlarını oraya getirecek mi? Sivil ve resmi polis güvenlik önlemi alacak mı? Tekrardan İTSO Meclisi’nde itiş kalkış olacak mı? Yine “Etek” bahsi açılacak mı? Gazeteciler tam kadro oraya gelecek mi? İnanın beni bunlar ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren, her biri mesleğinde uzman olan işadamı, sanayici ve girişimcilerin yeni yatırımlarla ilgili projeleri, artan ihracat rakamları, kurulacak olan İskenderun Üniversitesi, İskenderun Limanı’nın Hong Kong limanı olması. İskenderun’da Lojistik Üs kurulması ve adını İskenderun’dan alan İTSO’nun etek ve köçekle değil, ilgi uyandıran projelerle anılmasıdır…
*Gerginliği dışardan kaşıyanlara da mesajım var
Bir mesajım da İTSO’daki gerginliği dışardan kaşıyana ve kaşıyanlara. Gerginlikten medet olan arkadaşlar çok net yazıyorum, böylesi bir gerginlikte size kesin olarak zarar verir, yakın ya da orta vadedeki tüm hayallerinizi zora sokar hatta imkânsız hale getirir. Dilerim, vaktiyle yaptığım uyarıları dikkate almayanlar bu kez uyarılarımı ciddiye alırlar. Herkes seyirci kalsa bile İTSO’nun Onursal Başkanı Halil Şahin hayal peşinde koşanlara asla izin vermez. Elbette her şeyi Halil Şahin’den beklemek doğru değil. Halil Şahin olmadan da İTSO’da sevgi, huzur ve saygı tesis edilebilir, edilmelidir de. Yeri gelmişken bu nahoş günleri en baştan görüp sezen ve İTSO meclis üyeliğinden istifa eden Vicdan Eraslan Özkaya’yı öngörüsü için kutluyorum. Vicdan Hanım, daha yolun başında kendini böylesi üzücü gelişmelerin dışında tutmayı başardı…
*Hakaret dilini hiç kimse dinlemez!
Yunus Dili konuşan gereken hallerde ise Yavuz Dili’ni konuşabileceğini ifade eden Ahmet Erdoğan’a gelirsek. Ahmet kardeşim. Her şey gönül rızası ile olur. Kişi ya da kişilere bir meclis kürsüsünden ister alçak sesle, ister de yüksek sesle hakaret edemezsin. Etek muhabbetine başlayıp ortalığı gereceksin, toplum ahlak kurallarını zorlayacaksın sonrada ‘dinleyeceksiniz, dinleyeceksiniz…’ diye kendi kendine dayatıp, konuşacaksın. Kusura bakma kardeş, bu şartlarda seni kimse dinlemez. Sosyal medya hesabına 8 maddelik açıklama ile koyduğun montajsız videoyu tekrar izle. İTSO Meclisi’ndeki hemen herkes senin 16 dakikaya kadar süren Yunus Dili’ni, adam gibi efendi efendi dinlemiştir. Ne zaman ki “Etek” kelamını etmeye başladın o vakit millet haklı olarak isyan ve itiraza başlamıştır. Bana inanmıyorsan, kendi elinle koyduğun montajsız videoyu izle ve sonra ver kararını…
*İTSO kimsenin tapulu malı değildir ve olamaz
İTSO, ne Levent Yılmaz’ın, ne Servet Ugutmen’in, ne Ahmet Erdoğan’ın ne de bir başka ismin tapulu malı değildir ve olamaz. İTSO, İskenderun’undur… Bize, İskenderun ilçesinde kurum olarak İTSO’da, kişi olarak Levent Yılmaz’da, Ahmet Erdoğan’da diğer her bir isim de lazımdır. Birlikte İskenderun, birlikte Türkiye’yiz. Ahmet Erdoğan konuyla ilgili daha fazla yıpranmamalıdır. Akılcı olup, dışardaki kaşıyıcılar tarafından üzerine yığılmış olan yıpranma yükünü dağıtmalıdır…
*Meclis oturumu, polis olmadan gerçekleşmelidir
25 Mayıs 2015 tarihli İTSO Meclis oturumuna gelince. İTSO meclisi, Özel Güvenlik ve kamu güvenlik güçleri olmadan, sağduyunun sevgi, saygının hâkim olduğu, kendi içinde sorunları çözebilen bir anlayışla, İTSO prestijini yeniden bir üst lige çıkarmanın gayretinde olmalıdır. Her “haklıyım” diyen aklına geleni konuşursa burası İTSO Meclisi değil de başka bir şey olur. Şayet haklı olan varsa, haklılığını sakin olup Yunus Diliyle ispatlamalıdır.
Unutmadan, biz gazetecilere de görev düşüyor. Takım tutar gibi İTSO’da adam tutarsak, bu işin içinden çıkılmaz. Artı, adını İskenderun’dan alan İTSO’daki her olumsuzluk biz gazetecileri de bağlar. Bu defa ucuz atlattık. Ancak bir daha sefere İTSO’da benzer bir nahoş hadise gelişirse, ülkenin tüm yaygın kanallarında birinci haber oluruz. Gerek yok buna. Sevgimiz, hoş görümüz, artan ticaretimiz ve kardeşliğimizle Türkiye’ye ve dünyaya örnek olmalıyız. Artı merhum Mehmet Binbay’ın uzlaşmacı, birleştirici mantığını hatırlayıp, Binbay formülüne sarılmalıyız. Pazartesi günü ben İTSO’ya bilerek gitmeyeceğim ama olgun ve sakin bir meclis oturumu ile saygı ve sevgi haberleri alacağım. Ben, her şeye rağmen İTSO’nun tüm üyelerine güveniyorum… Pazartesi günü ve sonrasında elbirliğiyle sağduyu ve huzur tesis edilecektir… Aksini yapmaya çalışanlara da yine elbirliğiyle izin verilmeyecektir…