İstenmeyen sendika, OYAK, İsdemir, düşmanla mücadele ve barış

dogan-suslu-kose

MEDYATİK BAKIŞ

Doğan SÜSLÜ

İletişim:0 532 728 45 53

e-mail:medyatikbakis@hotmail.com

Türkiye genelinde, Türk Metal Sendikası’ndan memnun olmayan işçilerin başlattığı eylemler çığ gibi büyüyor. Türk Metal Sendikası şube ve bölge başkanlarıyla birlikte üst düzey yöneticilerde, yurt genelinde başlayan toplu direnişlerle şok üstüne şok yaşamaktalar. Vaktiyle Türk Metal Sendikası’na üye yapılmış işçilerin toplu istifaları ciddi rakamlara ulaşmaya başladı. Türk Metal Sendikası yöneticileri ise hala ‘zorla güzellik’ hatasında ısrar ediyor. İstenilmediklerini, sendikacılık ve işçinin hak ve hukukunu yeterince koruyamadıkları konusundaki gerçekleri ve başarısızlıklarını görmezden gelmeye devam ediyorlar. Üstüne üstlük içinde ‘düşman’ sözcüğünün olduğu, düşmanlık içeren tümceleri kurabiliyorlar…

*Türk Metal’dan istifa edenlerin sayısının 50 bini aştı iddia ediliyor

Ülke genelinde bu gelişmeler yaşanırken, Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Demir, şube binasında yönetim kurulu üyeleri Mehmet Güngör, Murat Kayış ve Ender Keser ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyerek, Türk Metal Sendikası’ndan istifa edenlerin sayısının 50 bini geçtiğini öne sürdü. Şube Başkanı Mehmet Demir düzenlediği basın toplantısında “İsdemir’de yaklaşık 21 aylık sendikal süreçte, tüm İsdemir çalışanlarının iş barışı ve huzuru bozulmuştur. Arkadaşlık ilişkileri zedelenmiştir. Bunun tek nedeni Türk Metal Sendikası’dır. Bu süreçte OYAK, İsdemir, Türk Metal Sendikası kapsam dışı vardiya amir yardımcılarına baskı yaparak, işi ve ekmeği ile tehdit ederek ve Türkiye’de tek örneği olan bir uygulama ile beş dakikalığına Türk Metal Sendikasına üye yapmışlardır” dedi.

*Mehmet Demir “hakkın kötüye kullanılması davası sürüyor..”

Başkan Demir sözlerinin devamında ise “Son günlerde Oyak Renault, Tofaş, Ford, Coşkunöz, Delphi, Magnetti, Ototrim, Fabra, Cemtaş, S.K.T., Tredin, Valeo, DJC, Freudenberg, Türk Traktör, Mako ve Türk Metal Sendikasının üretim gücü olduğu bir çok işyerlerinde büyük huzursuzluklar ve istifalar başlamıştır. Bunun temel nedeni işçinin emeğini ve alın terini satan ve koruyamayan sarı ve işbirlikçi sendikaya karşı duyulan öfkeden başka bir şey değildir. Emekçilerin mücadelesinin başarıyla sonuçlanmasından büyük memnuniyet duyuyor, mücadelelerinin önünde saygı ile eğiliyoruz. İşçiler nezdinde itibarını kaybettiğinden dolayı son 15 gün içerisinde Türk Metalden edilen istifaların sayısı elli binleri aşmıştır. Bu mücadelenin başarıya ulaşmasının ezikliğini ve utancını üzerinden atamayan sarı ve işbirlikçi sendikanın yöneticileri, bu seferde İsdemir’de yetkiyi aldık yaygarası kopartarak, işçiyi aldatmaya çalışarak, sanal bir algı ve kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadır. Oysaki 6356 sayılı sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanununun 43. maddesinin 5. fıkrasında yetki itirazı için açılan dava kesinleşinceye kadar yetki işlemlerinin duracağı hükmüne yer verilmiştir” şeklinde konuştu.

Şube Başkanı Mehmet Demir basın toplantısında ayrıca özetle şu görüşlere yer verdi  Yetki müracaatına 3 Eylül tarihinde başvuran tek sendika Çelik-İş Sendikasıdır. Mahkemede ‘hakkın kötüye kullanılması’ ile ilgili dava sürerken Türk Metal Sendikası yöneticilerinin açıklama yapması hukuka olan saygısızlıktır. Bizler her zaman yüce Türk adaletine güveniyor, hukukun vereceği kararın önünde saygıyla eğiliyoruz.”

*İsdemir’de, düşmanlardan kurtuluş mücadelesi başlatılmış!”

Evet, Şube Başkanı Mehmet Demir’in açıkladığı üzere, Türk Metal Sendikası, yıllardır süre gelen işçileri oyalama, onları hiçe sayma ve atlatma oyununda, yolun sonuna gelmişe benziyorlar. Daha önemlisi kendi sendikaları dışında bir başka sendikaya üye işçileri düşman olarak görebiliyorlar. Örnek mi? 27 Mayıs 2015 tarihinde, İskenderun’da kendi sendika binasında basın toplantısı düzenleyen Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı M.A. basın toplantısında “… 5 Ağustos 2013 tarihi ile birlikte İsdemirli kardeşlerimiz, Türk Metal ile el ele vererek düşmanlardan kurtuluş mücadelesini başlatmıştır” diyor, diyebiliyor. Düşünün şimdi, bizzat Türk Metal yetkililiklerinin anlatımıyla İsdemir’de 21 aydır düşmanlardan kurtuluş mücadelesi var. OYAK’a bağlı İsdemir’de böylesi bir düşmanlık anlayışı körüklenmiş ve uygulamaya konmuşsa kimse kusura bakmasın. İsdemir’de iş barışından, huzurdan ve üretim rekorlarından bahsedilemez. Türk Metal Sendikası’nın sevgisizliği İsdemir’i de sarmış ve sevgi tohumlarının yerini kin ve düşmanlık almaya başlamıştır…

*İşverenler, Türk Metal Sendikası’na sırtlarını döndüler

Vaktiyle işverenin, patronların iş birliği yaptığı Türk Metal Sendikası artık yurt genelinde ağırlıklı olarak istenmeyen sendikadır. Bu nedenle üretimleri duran, üretimleri sekteye uğrayan ve ağrımaz başları ağrıyan işverenler, çareyi Türk Metal Sendikası’na sırtlarını dönmekte bulmuşlardır. Şu aralar pek çok işveren malum sendikadan kurtulmanın çabası içindedir. Başlarına gelecekleri bilen bildik sendika yetkilileri de bu yüzden iş yerlerinde sözleşmelerini genellikle üç yıl yapıp, işçiyi değil, kendilerini yani sendikalarını, saltanatlarını koruma yoluna gitmişlerdir…

*Malum sendika, OYAK’a bağlı İsdemir yönetiminin de başını ağrıtacaktır

Ülke genelinde istenmeyen sendika olan Türk Metal Sendikası, sanırım artık OYAK ve İsdemir yönetiminin de başını ağrıtacak hale gelmiştir. Bir süredir adı geçen sendika ile dirsek temasında olduğu iddia edilen İsdemir’in bazı üst düzey yöneticileri sanırım şimdi kara kara düşünüp, çark etmenin yollarını arayacaklardır. İşçinin istemediği, zorlama, ısmarlama ve kumpas düzenlerle yetki tesis edilemez. Edilse bile bu çok uzun ömürlü olmaz. Temelinde düşmanlık olan hiçbir hareket başarıya ulaşamaz. Sevgi ise dostluk, barış ve kardeşlik getirir. Bu derece önemli bir ayrıntıyı hiçe sayanlardan ne sendikacı ne yönetici ne de idareci olamaz…

*Düşman mücadelesi yerine sevgi zincirleri

Son günlerde istenmemesi ile şöhret olan sendika, İsdemir’de başlattığı düşmanlara mücadelenin kindarlığına o kadar çok kapıldı ki bir anda kendini Türkiye genelinde istenmeyen sendika olarak gördü. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana ise davul zurna az gelirmiş. Hukuki sürecin sonucunu bekleyen Çelik-İş Sendikası inşallah İsdemir’de yeniden sevgiyi, iş barışını ve kardeşliği tesis edecek. Alın terleri bir birine karışan işçiler düşman değil kardeş ve dost olacaktır. İşveren de Çelik-İş Sendikası ile birlikte bu kardeşliğe katkı sunacaktır. Sonra nasılsa çalar davullar. İsdemir’in 45. Yıldönümü şenliklerinde, emekçilerin el ele tutuşarak oluşturduğu sevgi zincirleri sanırım İsdemir için unutulmaz bir kare olur. Böylesi bir kareyi göreceğime inanıyorum…

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.