MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
e-mail:medyatikbakis@hotmail.
Sevgili okurlar. Gazetecilik mesleği oldukça ilginç bir meslektir. Bu mesleği icra ederken yığınla anı yaşarsın. İşte ben meslek yaşamımda yaşadığım anılardan bir tanesini bugün sizlerle paylaşacağım. Bakalım beğenecek misiniz?
Yıl 2006. O yıllarda İskenderun Körfez Gazetesi’nde çalışıyorum. Bir yandan gazetenin genel yayın yönetmenliğini yaparken diğer yandan da yerel gündemin nabzını tutan köşe yazıları yazıyorum.
Yanılmıyorsam o sıra İskenderun Emniyet Müdürü Osman Metli. Ondan önceki emniyet müdürümüz Mustafa Yavuz Yolcu’da, Hatay Emniyet Müdürlüğü bünyesinde şube müdürü ve Antakya’da görev yapıyor.
*Saldırgan ve iki erketeci
2 Aralık 2006 akşam üzeri sanayi sitesindeki gazetemden çıktım, Çay Mahallesindeki evime doğru geliyorum. Varyant yolu üzerinde birden yanıma gelen iri yarı bir saldırgan bana yumruk ve tekmelerle saldırıyor. İki erketeci de (olayın içinde olan diğer iki kişi) bağırarak çağırarak sözde bana sahip çıkıyorlar. Ben de saldırgana karşılık vermeye çalışıyorum daha sonra saldırgan kaçıyor, erketeciler de bana “geçmiş olsun” diyerek yanımdan ayrılıyorlar. O an, sonradan gelen iki kişinin erketeci olduğunu fark edemiyorum…
*Senin gibi emniyet müdürü olursa!
Saldırının siniriyle hemen cep telefonumdan Emniyet Müdürünü arıyorum. Oldukça siniriyim. Karşıma çıkan emniyet müdürüne “Saldırıya uğradım. Senin gibi emniyet müdürü olursa tabi saldırıya uğrarım. Hadi bulun bakalım saldırganı” diye yüksek sesle tepki veriyorum. Emniyet Müdürü alttan alıyor ve “Geçmiş olsun bana bulunduğun mevkiiyi bildir” diyor. Varyant Yolu kenarında olduğumu ve Dönmez Durağına yakın bir mesafede bulunduğumu sinirli bir biçimde ifade ediyorum.
*Emniyet Müdürü Metli “geçmiş olsun” diyor
Gazeteden arkadaşlar, ardından da polisler geliyor yanıma. İfade vermek üzere Emniyet Müdürlüğü’ne gidiyoruz. İfade sürerken, İlçe Emniyet Müdürü Osman Metli geliyor ve bana nazik bir biçimde “geçmiş olsun” diyor. Şaşırıyorum. “Az önce bağırdığım, çıkıştığım Müdür Metli nasıl bana böyle nazik davranıyor?” diye düşünüyorum. İfade ve devlet hastanesi faslından sonra eve geliyorum…
*Ben Emniyet Müdürü Mustafa. Sakinleştin mi?
Olayın üzerinden yaklaşık 3 saat kadar geçtikten sonra cep telefonum çalıyor. Cep telefonumun ekranına bakıyorum, ekranda Emniyet Müdürü yazıyor. Telefonu açıyorum karşımdaki ses “Sakinleştin mi?” diye soruyor. “Evet sakinleştim” diyorum. Emniyet Müdürü devam ediyor “Ben Mustafa Yavuz Yolcu. İskenderun emniyet eski müdürü. Sanırım sen beni İskenderun Emniyet Müdürü Osman Metli’yi sanarak aradın. Çok sinirliydin ve olay yerine hemen intikal edilmesi gerektiği için sana sadece bulunduğun mevkii sordum ve ardından da İskenderun emniyetini telefonla arayarak, İskenderun polisini sana yönlendirdim” dedi. Müdür Yolcu’ya önce teşekkür ettim ardından da sinir ve olayın şokuyla Müdür Metli’ye söylediğimi sandığım sözler için Müdür Yolcu’dan özür diledim.
*İskenderun polisi alınganlık göstermiş
Olayın bir diğer enteresan yönü de İskenderun Polisi’nin haklı olarak alınganlığı oldu. Olay ihbarını Antakya’dan Müdür Mustafa Yavuz Yolcu’dan alan İskenderun Emniyeti “Saldırı İskenderun’da oluyor, ihbarı Antakya’dan alıyoruz. Yoksa Doğan bey bize güvenmiyor mu? Bize güvenmediği için mi Antakya emniyetini aradı” kanısına kapılıyorlar…
*Aklımın ucundan bile geçmedi
Oysa ortada öyle bir durum yoktu. Cep telefondaki eski kayıt, benim yaptığım yanlışlık ve verdiğim tepki böylesi bir olaya neden oldu. Emniyet Teşkilatı’nı Antakya ve İskenderun diye ayırmak ya da İskenderun polisine güvenmemek diye bir şey aklımın ucuna bile gelmemişti. Cep telefonuma sadece “Emniyet Müdürü” diye bir kayıt yaptığım için işler karışmıştı. Emniyet Müdürlerimizin genelde hem resmi hem de kişisel cep telefon numaraları oluyor. Benim yaptığım türden bir yanlışlığı yapmamak için telefon numara kayıtlarının “Emniyet Müdürü Osman Metli” ,“Emniyet Müdürü M. Yavuz Yolcu” şeklinde kaydedilmesinde büyük yarar var… Bugünlük bu kadar… Hoşça kalın…
Not: Emniyet Müdürü Mustafa Yavuz Yolcu, şu sanıyorum bir başka kentte görev yapıyor. Bu vesile ile kulaklarını çınlatıyor, ona selam gönderiyor, ona ve mesai arkadaşlarına görevlerinde başarı ve kolaylıklar diliyorum. Doğan SÜSLÜ